Rusya’nın başlattığı saldırılar sonrasında Ukrayna’daki savaştan kaçan bir grup Türk vatandaşı, Türk Hava Yolları’nın Bükreş uçağıyla saat 22.40 sıralarında İstanbul Havalimanı’na geldi. Pasaporttan geçen yolcular, bir süre bagaj bantında bekledi. Basın mensuplarına konuşan Türkler, yaşadıkları zor günleri anlattı.
Ukrayna’dan gelenler arasında Cihan ve Gülistan Kaya çifti de yer alıyordu. Ukrayna’nın başkenti Kiev’deki askeri bir havalimanında bir aylık bir görev için bulunan Cihan Kaya, Rus ordusunun başlattığı saldırı sırasında havalimanında görevde olduğunu belirtti.
“4 GÜN BOYUNCA OTELİN SIĞINAĞINDA KALDIK”
Kaya, “Gece 3 gibi bombalama başladı. Bir anda barut kokusunu hissetik. Kaçmaya çalıştık. Bir araç bulduk ve güvenlik bir şekilde otele attık kendimizi. Resmen insanlık dramı yaşanıyor. Kimse kimseye güvenmiyor. Herkes kendi canını kurtarmaya çalışıyor. Bir süre sonra para pul; hiçbir şeyin önemi kalmıyor. 4 gün boyunca otelin sığınağında kaldık. 15 kişilik bir yere 50 kişi doluştuk yaşamak için. Günlerce elçiliğimize ulaşmaya çalıştık. Daha sonra elçiliğimize ulaştık” dedi. Gülistan Kaya ise yaşadıkları zor günleri, “Her gün bomba sesleriyle yatıp, kalktık” diyerek anlattı. Kaya şunları söyledi:
“Bir süre otelin sığınağında kaldık. Özel ihtiyaçlarımız için nöbetleşe odalarımıza gittik. Sığınakta kaldığımızda bomba sesleri gelmiyordu. Yemek yok. Marketler kapalıydı. 6 gündür bisküvi ile besleniyoruz. Çok zor şartlar altındaydık. Elçiliğe ulaşabilmemiz çok zor oldu. Bir kamyonun arkasına bindik ve o şekilde elçiliğe gittik. Sonunda bizi elçiliğe götürdü. Orada Türk bayrağını görünce gerçekten o güveni hissettik. Sonra orada bizi otobüslere bindirdiler. 14 saat boyunca Romanya sınırına ulaştık. Ukrayna’dan uzaklaştıkça içimiz rahatladı. Kiev hayalet şehre dönmüştü.”
Aktarmalı olarak Dominik’e gitmek için Kiev’de bulunan Yaşar Özer de savaşın ortasında kalanlardan biri. Özer de, “Bomba sesi duymasak bile bilinçaltımızın bizi uyandırdığı bir süreç yaşadık. Birbirimize destek olmaya çalışıyorduk. Bizim için unutulamayacak günlerdi. Oradaki insanlara Allah sabır versin. Ailemi görmek benim için en büyük umut” şeklinde konuştu.
